Kıbrıs’taki en önemli antik alanlardan birisi olan Mağusa Kapısı, başkent Lefkoşa’da yer almakta ve şehri saran Venedik surları arasındaki en önemli kapı olarak bilinmektedir. Bir zamanlar Kıbrıs’ın en önemli limanı olan Mağusa’ya açılan bir yolun üstünde yer alan bu kapı, ismini de buradan almıştır. Lefkoşa Kalesi’nde yer alan diğer iki kapının isimleri Baf Kapısı ve Girne Kapısı’dır.
İlk ismi, 16. yüzyılda şehirdeki Venedik surlarını tasarlayıp inşa ettiren mühendis olan Giulio Savorgnano’yu onore etmek için “Porta Juliana” olan bu kapı yıllar içinde Mağusa Kapısı olarak bilinmeye başlamıştır.
Etkiletici bir cepheye sahip olan Mağusa Kapısı içerisindeki kemerli geçit ve 10,97 metre çapındaki kubbeli odasıyla dikkat çekmektedir. Geçidin her iki yanında muhafızlar için inşa edilmiş dikdörtgen odalar bulunmaktadır.
Avrupa Kültür Mirası’nın Bir Parçası
1567’de Venedikliler tarafından inşa edilen ve 1821’de Osmanlıların restore ettiği Mağusa Kapısı günümüzde Lefkoşa’nın en önemli kültürel parçalarından birisidir. Lefkoşa Belediyesi 1980 yılında bu tarihi alanı kültürel aktiviteler için kullanma kararı almış ve 1981’de Mağusa Kapısı Kültürel Merkezi burada konuşlanmıştır. Kapının ve iki büyük hol ile geçidinin restore edilmesinin ardından bu alan şehirdeki kültürel aktivitelerin kalbi haline gelmiştir. Bu tarihi alanın yeniden hayata kazandırılması, Uluslararası Avrupa Kültürel Mirasını Koruma Federasyonu tarafından takdir edilmiş ve Europa Nostra onur madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
