Genellikle “başyapıtların müzesi” olarak kabul edilen Prado, Madrid'e ilk kez gelen ziyaretçiler için 1 numaralı nokta haline geldi. Prado, tüm dünyada 12. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan en iyi Avrupa sanat koleksiyonlarından birine sahip olmasıyla tanınmaktadır. Ayrıca Prado, Jonathan Brown tarafından "Avrupa sanatı için dünyanın en önemli müzesi" olarak adlandırılmıştır.
İster sanat meraklısı olun ister sadece müzeyi merak edin, daha önce bir yerlerden tanık olduğunuz eserleri göreceksiniz. Birçoğu İspanyol hükümdarlarının koleksiyonlarından gelmekte. Prado’nun Avrupa sanat koleksiyonu 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve en dikkate değer eserler Diego Velazquez'in "Las Meninas"ı ve Francisco Goya'nın "Üçüncü Mayıs 1808"idir. Ayrıca müzede geçici sergilere de şahit olacaksınız. Son zamanlarda, Mitolojik Tutkular ve Carmen Sánchez García tarafından yapılan ‘’The Bequest (vasiyet)’’burada sergilendi.
Museo Nacional del Prado, Charles III döneminde inşa edilmiş binalardan biridir. Müze kamulaştırıldığında, şimdi bulunduğu yerde duran Prado "çayır’ı(meadow)" bölgeye, Salón del Prado'ya (daha sonra Paseo del Prado) ve müzenin kendisine adını verdi.
Madrid'de ziyaret edilecek tek bir müze olsaydı, bu kesinlikle Prado olurdu. Yaklaşık 8.200 çizim, 7.600 tablo, 4.800 baskı ve 1.000 heykelden oluşan müzenin koleksiyonunu her kesimden insanın ziyaret ettiğini gözlemleyebilirsiniz. Ancak, özellikle günün son iki saatinde girişin ücretsiz olduğu öğleden sonra geç saatlerde uzun sıralar bekleyeceğinizin bilincinde olun. 2020'de pandemi nedeniyle katılımda yüzde 76'lık bir düşüşe rağmen, müze dünyanın en çok ziyaret edilen 16. müzesi olmaya devam ediyor.
Prado, bir ustalık ve ilham hazinesidir. Yine de her yazıyı okumadan birkaç saat içinde dolaşıp manzaranın tadını çıkarmak mümkün. Ayrıca, paradan tasarruf etmek ve uzun kuyruklardan kaçınmak için müze biletlerini çevrimiçi satın alabilirsiniz.
