İstanbul'un Tarihi Yerleri ve Simgeleri
Hem Bizans hem de Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti ve yönetim merkezi olduğu için ilk sırayı alması gereken İstanbul’daki tarihi yapılarının birçoğu bugün hala ziyaret edilebilmektedir. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Sultanahmet bölgesi, eskiden kilise, cami, şimdi müze olan Ayasofya gibi önemli anıt ve yapılara sahiptir.
1616 tarihli ve altı minaresi ile ünlü Sultanahmet Camii, meydanın karşısında yer almaktadır. Türkiye'de bu şekilde yapılmış iki camiden biridir. Caddenin çevresinde, Osmanlı hanedanının 1453'te Konstantinopolis'i fethettikten sonra ilk ikametgahı olan Topkapı Sarayı yer alır. Yerebatan Sarnıcı ve İstanbul Arkeoloji Müzesi ile Kapalıçarşı, Galata Kulesi ve Türkiye'nin en büyük camisi olan Süleymaniye Camii de yakındadır. Liste uzayıp gidiyor ve bu bölgedeki bir gezinti İstanbul'un en popüler rehberli turlarından biridir.
Efes Antik Kenti Kalıntıları ve Çevresindeki Gezilecek Yerler
Efes, her yıl milyonlarca ziyaretçisi ile ülkenin en popüler sitelerinden biri olduğu için Türkiye'yi ziyaret ederken herkesin yapılacaklar listesinde olmalıdır.
Restore edilen alanların çoğu, şehrin Romalılar tarafından kontrol edildiği ve Hıristiyanlığın bölgeye yayıldığı zamandan kalmaktadır. Varlıklı sakinlerin Roma teraslı konaklarını, antik dünyanın üçüncü büyük kütüphanesi olan Celsus kütüphanesini ve Artemis isyancılarının Saint Paul'a karşı birleştiği Büyük Tiyatro'yu keşfetmek unutulmaz bir deneyim.
Göbeklitepe: Tarihi Sallayan İnsan Yapımı Dönüm Noktası
Göbeklitepe, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Şanlıurfa kenti yakınlarındaki bir Neolitik arkeolojik sit alanıdır. Site, dünyanın bilinen en eski megalitleri olan MÖ 9500 ile 8000 yılları arasında Çanak Çömlek Öncesi Neolitik'e tarihlenen devasa taş sütunlarla desteklenen bir dizi muazzam dairesel yapıya sahiptir.
Ön keşifler doğruysa, Göbeklitepe, Neolitik çağdan kalma ve Stonehenge'den binlerce yıl daha eski, dünyanın en eski insan yapımı anıtıdır.
14. Yüzyıl Sümela Manastırı
Mother Mary veya Meryem Ana olarak da bilinen manastır, Maçka ilçesi yakınlarında Altındere Vadisi'nden 300 metre yükseklikte, Karadağ'ın yamacında ormanlık bir bölgede kayalardan oyulmuştur.
Manastırın dağlardaki konumu, yemyeşil yaprak dökmeyen ağaçların ortasında sarp bir kayalığa tutunmuş, buz gibi dağ derelerinin yüksek sesle akması eşliğinde seyredilmesi gereken bir manzaradır.
Aphrodisias: Yaratıcılığın Şehri
Aphrodisias Heykel Okulu, yaklaşık beş yüzyıl boyunca Roma İmparatorluğunda sanatçılar ve filozoflar arasında popüler bir yerdi. Yaratıcılıklarını ifade etme konusunda güçlü bir arzusu olan insanlar, en büyüklerden öğrenmek için uzun mesafeler katederlerdi.
Ünlü Romalı filozof ve ressamlar, bir zamanlar "Heykeller Şehri" olarak bilinen Aphrodisias'ta sonsuz başyapıtlar üretmek için bir araya geldiler. Ziyaretçiler, çıkarılmış kalıntıları ve Türkiye'nin en iyilerinden biri olarak kabul edilen müzeyi keşfedebilirler.
Aspendos Büyük Tiyatrosu
Aspendos Türkiye, çarpıcı Roma kalıntıları ve eskiden Pamfilya'nın antik metropolü olan ünlü Aspendos Tiyatrosu ile tanınır. Türkiye'nin en iyi Roma kalıntılarını görmek için her yıl binlerce gezgin, şu anda güneyde bulunan siteyi ziyaret ediyor. Anıt, Eurymedon Nehri'nin kıyısında, harabeler ve güzel Roma yapılarıyla zengin iki tepe ile çevrilidir. Ziyaretçiler, kendi kendine rehberli ve rehberli turlar dahil olmak üzere çeşitli Aspendos gezilerine katılabilir ve tüm kalıntılara yürüyerek ulaşılabilir. Muhteşem site, Eski Roma ve Türk bölgesindeki etkisi hakkında büyüleyici bilgiler ve perspektif sunuyor.
Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi
Aziz Petrus Kalesi olarak da bilinen Bodrum Kalesi, 1406 yılında Aziz John Şövalyeleri tarafından yaptırılmış ve 1960'larda sünger dalışı depolama tesisi olana kadar savunma limanı ve hapishane olarak hizmet vermiştir. Artık daha çok ikonik bir manzara olarak, bölgenin geçmişine tanıklık ediyor ve Tunç Çağı'ndan kalma antik gemi enkazlarının sergilendiği Uluburun sualtı müzesine ev sahipliği yapıyor.
