Yedigöller Mili Parkı
Batı Karadeniz bölgesinin oldukça engebeli olan bir kısmında bulunan Yedigöller Milli Parkı’nın jeolojik yapısı volkanik kayaçlardan meydana gelmiştir. Bölgede bulunan göllerin, yer hareketlerinden kaynaklanan kaymalar sonucu vadilerin önlerini kapamasıyla oluşmuş heyelan gölleri olarak biliniyor. Göllerden birkaçı birbirlerine dip kaçakları ile bağlı bulunuyor. Milli Park, zengin bitki örtüsü, su ürünleri, ev sahipliği yaptığı yabani hayvanlar ve bu değerlerin yarattığı dengeli bir ekosistem barındırıyor. Batı Karadeniz’de yazlar sıcak, ilkbahar ayları serin, sonbahar ayları yağışlı ve kış ayları oldukça soğuk oluyor.
Parkın adı verilirken, bölgede bulunan ve kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 adet küçük gölün varlığının dikkate alındığı söyleniyor. İsimleri ormancılar tarafından konmuş olan göller; Seringöl, Büyükgöl, Deringöl, Nazlıgöl, Kurugöli İncegöl ve Sazlıgöl adlarıyla biliniyor. Birbirinden farklı bu yedi göl, aralarında 100 metre yükselti farkı olan iki plato üzerinde yer alıyor. Yaklaşık 780 metre yükseklikte yer alan platodaki göllerden en büyüğünün ‘’Büyükgöl’’ olduğu biliniyor. Türkiye’de ilk alabalık üretim tesisi 1969 tarihinde bu bölgede kurulmuş bulunuyor. Büyükgöl, Yedigöller Milli Parkı içerisinde canlı alabalık yetiştirilmesi için kullanılıyor. Büyükgöl’ün güneydoğusunda bulunan ve 20 metre uzunluğundaki akan bölümüyle ona bağlı olan en derin göl ise Deringöl. Bu gölün derinliği 15 metre olarak ölçülmüş. Büyükgöl’ün kuzeyinde ise Seringöl bulunuyor. Platonun en geniş gölü olarak bilinen Nazlıgöl, dibinden sızdırdığı su ile bir şelalenin oluşmasına yol açtığından dolayı “Şelale Gölü” olarak da anılıyor. Kuzeyden güneye doğru alçalma gösteren bölgede, en yüksek yer 1488 m. ile Eğrikiriş Tepesi, en alçak yer ise 465 m. ile Kirazçatı olarak biliniyor.
Türkiye’de bilimsel incelemeler ve araştırmalar için muhteşem bir altyapıya sahip olan Yedigöller Milli Parkı’nda bulunan bitki örtüsünü çoğunlukla farklı büyüklük ve normlardaki saf kayın ağaçları oluşturuyor. Bununla birlikte ülkenin en güzel ve karışık bitki örtüsüne sahip bölgede meşe, gürgen, karaçam, kızılağaç, sarıçam, göknar, karaağaç, yüksek boylu ve düzgün gövdeli ıhlamur ve nesli azalmakta olan porsuk gibi değişik ağaç türleri de görülüyor. 1642 hektarlık bir alanda Türkiye’nin en zengin ormanlarına ve doğal güzelliklerine ev sahipliği yapan, Yedigöller Havzası, Orman Kanunları uyarınca karışık bitki türlerinin aynı bölgede bulunması nedeniyle, 29 Nisan 1965 yılında ‘’Milli Park’’ olarak korunmaya alınmıştır. Milli park içinde bulunan “Köyyeri” mevkiinde, Bizans dönemine ait olduğu düşünülen kalıntılardan yer alıyor. Bu kalıntılar, eski dönemlerde bu bölgenin bir yerleşim yeri olduğunu anlatıyor.
Yedigöller Milli Parkı, gelenlere sportif olta balıkçılığı, günübirlik piknik, kampçılık, doğa yürüyüşleri gibi aktiviteleri gerçekleştirme şansı sunuyor. Park, zengin peyzajı, farklı renk ve tonlardaki büyüleyici doğası, irili ufaklı şelaleleri, Karaçam Anıt Ağacı, çok sayıda doğal su kaynağı, geyik üretim sahası, tarihi kalıntıları ve bir arada muhteşem bir manzara sunan bitki örtüsüyle fotoğraf severleri de kendine hayran bırakıyor.
Doğası bozulmamış bu muhteşem Milli Park’ta sayıları gün geçtikçe artan yaban hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklikler yaşamlarını sürdürüyor. Alan içerisinde 100’ün üzerinde kuş türünün yaşadığı biliniyor. Bu özellikleriyle tam bir doğa cenneti olarak görülen Yedigöller Milli Parkı’nda yapılan sportif olta balıkçılığının, Mayıs ve Eylül ayları arasında Büyükgöl ve Deringöl’de yapılabilmesi için ücretli etkinlikler düzenleniyor. Göllerde Göl alası ve gökkuşağı alabalığı gibi türler yaşıyor.
Bölgede bulunan Kapankaya Manzara Seyir Terası’na çıkılarak Yedigöller Milli Parkı’nın büyüleyici manzarasına yukarıdan bakılması tavsiye ediliyor. Buradan üst üste dizilmiş gibi görünen göllerin tamamı ve onları çevreleyen eşsiz doğal güzellikler görülebiliyor.
Park, ziyaretçilerine sessiz, sakin ve muhteşem bir manzara yanında bir hektarlık alanında konaklama fırsatı da sunuyor. Çadır veya karavanla konaklama yapılabildiği gibi Yedigöller Milli Parkı’nın içerisinde 18 üniteden oluşan toplam 72 yataklı bungalov evler de yer alıyor. Alan içerisinde restoranlar ve araç park yerleri de hizmet veriyor.
Yedigöller Milli Parkı’na Ankara’dan günübirlik turlar düzenleniyor. 2018 tarihi itibarı ile yeme-içme ve yol dahil masraflar ödenerek turlarla ulaşım sağlanabiliyor. Rehberlik hizmeti de sunan turlar, ziyaretçiler tarafından avantajlı olarak görülüyor. Ankara’da, fotoğrafçılara özel turlar da düzenleniyor.
Yedigöller Mili Parkı’na Nasıl Gidilir?
Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Zonguldak ilinin güneyinde bulunan, Türkiye’nin en etkileyici ve nefes kesici doğal güzelliklerinden olan Yedigöller Milli Parkı’na Ankara- İstanbul karayolunun 152. kilometresinde bulunan Yeniçağa ve 190. kilometresinde yer alan Bolu’dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılıyor. Kış aylarında ise yolların karla kaplı olması nedeniyle Yeniçağa–Mengen–Yazıcık veya Devrek- Yazıcık yolları kullanılıyor.
İstanbul’dan gelenler için, otoban üzerinden Bolu merkezine gelinerek buradan dağ yolunun takip edilmesi tavsiye ediliyor. İstanbul-Yedigöller arası mesafe 310 kilometre. Arabayla yapılan yolculuklarda bu mesafe yaklaşık 4 saat sürüyor.
