İster plajları, dağları, şelaleleri veya şehirleri tercih edin, görkemli vahşi doğanın ve kültürel merkezlerin sayısız muhteşem manzarası vardır. Toronto'dan 5 ila 6 saatlik sürüş mesafesinde herkes için yapacak bir şeyler var.
Niagara Şelaleleri
Niagara Şelalesi, herkesin hayatında en az bir kez mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Akan suya daha yakından bakmak için bir gemi yolculuğuna çıkın, kuşbakışı görmek için Whirlpool Aero Car'a binin veya bir heyecan patlaması ve muhteşem bir manzara için Niagara SkyWheel'e binin. Şelalelere hayran kalmayı bitirdikten sonra daha yapacak çok şey var. Niagara Şelalesi bölgesi, muhteşem manzaralar ve dünyaca ünlü bahçelere, egzotik hayvanlara, alışverişe ve turlara kadar çeşitli aktivitelerle çiftler ve aileler için popüler muhteşem bir yer.
Collingwood
Collingwood, Ontario, yıl boyu gidilebilecek bir destinasyondur, ancak onu yazın görmek, hayatta bir kez yaşanabilecek bir deneyimdir. Körfezin nefes kesen manzarası, bir sonraki ziyaretinize kadar rüyalarınıza girecek. Adaları, küçük limanları ve mükemmel balıkçılığı ile Collingwood Limanı, büyük göl kayıkçılığı için idealdir.
Collingwood'un şehir merkezinde lüks butikler, çekici restoranlar ve kafeler bulunur. Ziyaret eden herkesin mutlaka şehir merkezine uğraması gerekir.
Collingwood Parkı 70 kilometreden fazla bir alanı kaplar ve park boyunca flora ve fauna, vahşi yaşam ve tarih hakkında bilgilendirici işaretler içerir. Parkurlar yürüyüşçüler, koşucular ve bisikletler için mükemmeldir.
Manitoulin Adası
Manitoulin Adası, Ontario'nun kuzey doğusunda, Huron Gölü üzerinde bulunan dünyanın en büyük tatlı su adasıdır. Şaşırtıcı bir şekilde, Manitoulin Adası ayrıca, bazıları kendi adalarına sahip olan 100'den fazla iç göle sahiptir.
Ada maceralarla ve yepyeni deneyimlerle dolu. Sadece güzel değil, aynı zamanda mutlaka öğrenmeniz ve keyfini çıkarmanız gereken tarih ve kültür açısından da zengindir.
Algonquin İl Parkı
Algonquin Provincial Park, 1893'te kurulmuş, Ontario'nun en eski eyalet parkıdır. Adını, onu geçmişte avcılık, balıkçılık ve toplayıcılık için kullanan Algonquin First Nation'dan almıştır.
Algonquin İl Parkı şimdi, bu kültürel mirasın ve vahşi yaşam habitatlarının korunmasına yardımcı oluyor. Sırt çantasıyla gezmek, kamp yapmak, kano, yürüyüş yapmak, piknik yapmak, yüzmek, vahşi yaşamı izlemek ve parkın ağaç müzesini ve sanat merkezini görmek, parkı ziyaret ederken yapılabilecek aktivitelerden sadece birkaçı.
Kawarthas
"Kawartha" adı bölgenin First Nations halklarından gelir ve suyun üzerinde dans eden güneşi gördüğünüzde göreceğiniz gibi "parlayan sular ülkesi" anlamına geliyor. Ontario'nun bu yüzen ev başkenti, kırsal topluluklardan, Bobcaygeon, Fenelon Şelaleleri, Lindsay, Omemee ve Woodville'den oluşur ve 800 km'lik geniş bir parkur ağında yürüyüş, bisiklet ve kayak gibi yıl boyunca aktiviteler sunar.
Elora
Güney Ontario'daki güzel Grand Nehri boyunca yer alan Elora, Ontario kırsalındaki birkaç küçük yerleşim yerinden biridir. Toronto'dan büyüleyici bir günlük gezi yerinde Ontario'da her türden ziyaretçi için yapılacak çok sayıda aktivite vardır.
Açık havayı sevenler için parklar, rafting ve zipline gibi ekstrem sporlar ve yürüyüşler var. Yemek tutkunları için ise lüks restoranlardan şirin butik kafelere kadar birçok yemek seçeneği var.
Fransız Nehri
Fransız Nehri, Nipissing Gölü ve çevresini kapsayan Fransız Nehir Bölgesi, ziyaret etmek için harika bir yerdir. Kuzey Ontario, engebeli doğasıyla bilinir, ancak yine de sunabileceği çok sayıda güzel manzaraya sahiptir. Bölgenin sunduğu her şeyden yararlanmak için uzman düzeyinde bir açık hava fanatiği olmanıza gerek yok.
Tobermory
Bruce Yarımadası'nın en kuzey ucundaki ideal konumu sayesinde Tobermory'de yapılacak çok şey ve görülecek yer var. Bu büyüleyici kasaba, Huron Gölü ve Georgian Körfezi kıyısındaki iki milli parkın arasında yer almakta olup, onu hem plaj hem de yürüyüşçüler için popüler bir yer haline getirmektedir.
Tüplü dalıştan hoşlanıyorsanız, Tobermory'nin dünyanın tatlı su dalış başkenti olarak tanındığını öğrenmekten memnun olacaksınız. Tüplü dalgıçlar, bozulmamış mavi sulara dalmak ve Tobermory'nin ünlü batıklarını keşfetmek için her yıl yarımadaya gelirler.
