Her daim canlı ve renkli olabilen İstanbul, tarihi ve efsaneleriyle her bir köşesinde bambaşka hikayeler sunuyor. Bu hikayelerin doğduğu yerler ise, İstanbul’u zihinlerde ölümsüzleştiren ve şehrin simgesi haline gelmiş muhteşem mimari yapılar. İstanbul’u anlatan bütün kartpostallarda yer alan yapılar tüm dünyaca biliniyor ve görenlere yalnızca bir şehri hatırlatıyor. İşte İstanbul’un Simgeleri…
Kız Kulesi
Yunanlar tarafından milattan önce 5. yüzyılda, İstanbul Boğazı’nın Üsküdar sahili yakınlarında denizin üstüne yapılarak ticaret ve gümrük noktası olarak kullanılmış olan Kız Kulesi, İstanbul’un en önemli simgeleri arasında yer alıyor. Kulenin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından kısa bir süre önce deniz feneri olarak kullanılmaya başlandığı biliniyor. Günümüzde seyir mekanı ve restoran olarak işletilen kulenin Yunan efsanelerinde de yeri bulunuyor. Anlatılanlara göre, Afrodit’in rahibelerinden biri olan Hero, kavuşamadığı aşkı Leandros kuleye ulaşmaya çalıştığı sırada boğularak ölünce, Hero da kendini Marmara’nın karanlık sularına bırakarak intihar eder. Uzun tarihi, görkemli aşk hikayesi ve denizin üzerinde İstanbul’un manzarasına güzellik katan zarafetiyle Kız Kulesi, onu her gün görenler tarafından bile aynı heyecanla karşılanmaya devam ediyor.
Sultanahmet Cami
Tüm görkemiyle İstanbul’da ayakta durmaya devam eden ve, Türk-İslam mimarisinin en başarılı örneklerinden biri olan Sultanahmet Cami Sultan I. Ahmet’in emri ile 1609-1616 yılları arasında inşa edilmiş bulunuyor. Temelinin bizzat I. Ahmet tarafından atılmış olduğuna inanılıyor. Kendisi tarafından kullanılan kazma, Topkapı Sarayı’nda sergileniyor. Caminin iç duvarlarını göz alıcı desenleriyle muhteşem oymalar ve işlemeler süslüyor. Kullanılan renk dolayısıyla Sultanahmet Cami
yurt dışında “Blue Mosque” adıyla anılıyor.
Kapalıçarşı
Dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Kapalıçarşı’nın, İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1460 yılında büyütüldüğü biliniyor. Beş yüz yıldan fazla süredir İstanbul’un en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kapalıçarşı, görkemli yapısı, içerisinde bulunan yüzlerce dükkanı ve tarihiyle ön plana çıkıyor. Bizans döneminde yapılmış ve Osmanlı döneminde geliştirilmiş olan çarşının 8 kapısı bulunuyor. En ünlüleri arasında Tekkeciler, Sahaflar, Kuyumcular ve Zenneciler yer alıyor. Nuruosmaniye Camii tarafında bulunan büyük kapının üzerinde Osmanlı Devlet Arması görülüyor.
Topkapı Sarayı
Dünyanın dört bir yanından Osmanlı padişahlarının huzuruna çıkmak için İstanbul’u ziyaret eden imparatorları, kralları, komutanları, elçileri, tüccarları ve din adamlarını ağırlayan Topkapı Sarayı, tarihin en önemli tanığı olarak biliniyor. Günümüzde müze konumunda olan saray zamanında Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapmıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478 yılında yaptırılan ve Osmanlı’nın kalbi olarak görülen Topkapı Sarayı, Haliç ve Boğaz’a hakim bir konumda, İstanbul’un simgelerinden biri olarak gururla yükseliyor.
Galata Kulesi
Bizans İmparatoru Anastasius Oilosuz tarafından inşa edildiği bilinen kule, misafirlerine Haliç’in ve İstanbul Boğazı’nın panoramik görüntüsünü sunuyor. 1348 yılında Cenevizliler tarafından yığma taşla restore edilen Galata Kulesi, Karaköy’ün üst kısımlarında yer alıyor. İstiklal Caddesi’nin sonunda heybetli yapısıyla yüzlerce yıldır varlığını koruyor. Neredeyse tüm İstanbul kartpostallarında görülebilen, şehrin miraslarından biri haline gelmiş olan kule turistlerin de uğrak mekanı halini almış. Şehrin simgesi haline gelmiş olan kulenin dokuzuncu katında muhteşem manzara eşliğinde Osmanlı ve Türk mutfağına hitap eden restoran bulunuyor. Halk, kuleye ilk kez çıkan sevgililerin birbirleriyle evleneceğine inanıyor.
Ayasofya
Ayasofya, dünya mimarlık tarihi ve sanat dünyası açısından oldukça büyük bir önem teşkil ediyor. İnşası 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış olan bu büyük kilise Doğu Roma İmparatorluğu tarafından Sultanahmet’te yapılmış. Kilisenin, 5. yüzyıldan itibaren ‘’Kutsal Bilgelik’’ anlamına gelen Ayasofya olarak isimlendirildiği biliniyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra camiye çevrilen, hem Türk hem Roma tarihini içinde barındıran bu mimari sanat eseri İstanbul’un simgeleri arasında yer alıyor. Şehri anlatan neredeyse tüm fotoğraflarda yer alan Ayasofya, görenlerin hafızasından kolay silinemeyecek ihtişamıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.
Kadıköy Boğa Heykeli
Fransız heykeltıraş P. Rouillard’a, padişah Abdülaziz tarafından 1864 yılında yaptırılan ‘’Dövüşen Boğa Heykeli’’ Kadıköy’de bir buluşma noktası haline gelmiştir. Yirmi beş yıldır bulunduğu yere görkemini katan heykel, saldırmaya hazır, heybetli, kaslı, burnundan soluyan hali ve kusursuz yapısıyla İstanbul’un simgelerinden biri haline gelmiştir. Hem şehri hatırlatan bir unsur olması hem de muhteşem bir yapıda olması nedeniyle görenler tarafından oldukça sık fotoğraflanıyor.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü
Eski adıyla Boğaziçi Köprüsü olarak bilinen, İstanbul’un Asya kıtası ile Avrupa kıtasını birbirine bağlayan bu köprü, şehrin simgelerinden biri haline gelmiş. Her gün gelip geçenlere muhteşem bir manzara sunan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
‘’İstanbul’un boynuna takılmış bir gerdanlık’’ olarak tasvir ediliyor.
Haydarpaşa Garı
Geçmişte ayrılık ve kavuşma mekanı olarak hatırlanan Haydarpaşa Garı, günümüzde Kadıköy’deki vapurlardan inen insanları karşılıyor. Alman mimarlar ve İtalyan işçiler tarafından özenle inşa edilen gar, tüm görkemiyle İstanbul’un simgeleri arasındaki yerini alıyor .
İstiklal Caddesi
İstanbul’un en önemli ve en çok turist çeken caddelerinden biri olan İstiklal Caddesi, kafeteryaları, restoranları, alışveriş mekanları, pasajları ve barlarıyla gece ve gündüz gelenleri keyifle ağırlıyor. Caddenin bir ucundan diğer ucuna gün boyunca insanları taşıyan tramvay, burada nostaljik bir hava katıyor. Şehrin en canlı ve 24 saat uyumayan bu cadde ve üzerinde bulunan tramvay, İstanbul’un simgeleri arasında yer alıyor.
